29 Nisan 2007

UZUN ZAMAN OLDU GÖRÜŞMEYELİ ... ÇİRİŞ KAVURMASI

Sevgili Dostlarım uzun bir zaman oldu yazamayalı.

İş güç derken ihmal ettik biraz. Biraz da bahar rehaveti...

Neyse kaldığım yerden yazıyorum elim tuttuğunca dilim döndüğünce.

Annem ile babam İzmir'e gittiler. O nedenle artık mutfakta saltanatımı ilan etmiş bulunmaktayım. Benim sevdiğim şeyler, benim usulüme göre pişecek artık ...

Önce mutfağın kap kacağının yerini değiştirdim. Dönünce annemle aramızda çıkacak harbi göze alarak... Sonra da uzun zamandır gidemediğim semt pazarına gittim. Renkler kokular çok hoştu. Oturduğum semtte yurdumuzun Doğu ve Kuzey bölgelerinden göç eden insanlar çoğunlukta. O nedenle pazar otları onların damak tadına uygun. Gerçi enginarlar da vardı ama bunları biz İzmir'de tohuma kaçmış deyip de beğenip almayız. O kadar dehşet iri yani...

Neyse "Çiriş" otu vardı bolca. Daha önce hiç pişirmeyi denemediğim gibi tatmadım da. Dayanamayıp aldım yine de. İşte maceram da aşağıda. Haydi siz de benimle beraber ortak olun bu maceraya...





Önce biraz size bu otu tanıtayım;

Çiriş, çireş, çireşne, dağ pırasası, kiriş, sarı zambak... gibi yöresel isimlerle biliniyor ve Erzurum, Sivas, Osmaniye, Bingöl bölgelerinde tüketiliyor. Pırasaya benzer sarımsı çiçekli otsu bir bitki. (Eremurus spectabilis Bieb. -Liliaceae- )

Hiç yapmayı denemediğim için ve otun lezzetini kestiremediğim için pazarcının tarifini kulağıma koymadım. Eve gelince elimdeki mevcut tariflere bektım ve biraz da internetten araştırdım; ancak en çok sevgili Tijen'in "Bir Ot Masalı" kitabındaki Kadirli bölgesinde uygulanan çiriş kavurması tarifini beğendim...1 kg satın aldığım için yarısını kullandım. Sanırım kalan yarısını da "Mutfak Dostları Derneğinin" "Yurdumun Yenilebilir Otları" kitabında gördüğüm bulgurlu tarifte kullanacağım...






"ÇİRİŞ KAVURMASI"

Malzemeler:

- 500 gr çiriş
- 1 Adet orta boy soğan
- 1/2 Yemek kaşığı salça (Ben yarısını biber, yarısını domates salçası kullandım)
- 2 diş dövülmüş sarımsak (Ben sarımsaksız hazırladım.)
- Yoğurt
- 1 çorba kaşığı tereyağı (veya sıvı yağ) (Zeytinyağı kullandım)
- Tuz, kırmızı pul biber (İkisini de kullanmadım. Domates salçam ev yapımı ve biraz tuzlu)

Yapılışı:
Çirişleri ayıklayıp yıkayın diyor tarif. Ancak resim olmadığı için ben kafama göre dış zarını soyup kök kısmını da biraz kestim. Kaynar su dolu tencerede 5 dk haşlayın. Soğuk sudan geçirip suyunu süzün. Bir tavada zeytinyağını kızdırıp soğanları küp küp doğrayıp kavurun. Salçayı ilave ederek arada bir karıştırarak kavurmaya devam edin. Suyunu sıktığınız ve doğranmış çirişleri de ilave ederek kavurmaya devam edin. Yoğurtla servis edin...


Afiyet olsun...

8 yorum:

  1. Daha önce görmediğim bir ottu bu,fotoğraflarını eklemen çok iyi olmuş.Ellerine sağlık canım...selamlar...

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Prenses,
    Bende çirişi ilk kez gördüm.Tadını merak ettim.Neye benziyor acaba? ve beğendinmi tadını?

    YanıtlaSil
  3. Canım Mahzun Prensesim, hoşşşşgeldin.. Çok özlemiştim seni ...

    Bu otu ilk defa duyuyorum. ben de yemek istedim şimdi... Acaba buralarda varmıdır...

    Canım benim böyle uzun aralar verme. özletme kendini :))

    Sımmsıcak sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Sevgili mahzun prenses özlettin kendini dönmene çok sevindim...bu arada tarifte çok güzel canım ellerine sağlık....

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Prenses, ciris otunu hic duymamistim. Dolayisiyla yemedim de yani:)).
    Yalniz kaynatip suyu dokunce vitaminleri gitmiyor mu? Kaynatip suyunu dokmenin nedeni ot aci oldugu icin mi?
    Geri gelmene sevindim. ozlemistim seni. sevgilerle,

    YanıtlaSil
  6. Nihayet kavustuk, prenses. Ben de yeni gördüm bu otu. Tadi nasildi, begendin mi, yoksa alismak mi gerekir?
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Prenses ;
    ilk kez görüyoru bu otu...İzmir'de pazarlarda hiç denk gelmedim...sayende tanımış olduk :) tadını merak ettim aslında...Belki bir gün bir yerlerde bulurum...ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  8. Sevgili dostlarım iyi geceler;

    Serin Mavi;
    Fotoğraflardan umarım tanıyabilirsin çiriş otunu. Benden de sana selam ve sevgiler...

    Betül'cüğüm;
    Otun çok belirgin bir tadı yok. Kötü değil ve değişik damak tatlarına kapalı olanlar bile rahatlıkla yiyebilir bence. Ben tadını sevdim; ama bu demek değil ki her hafta her hafta alıp pişireceğim :-)

    Ben de seni özledim Zerrinim. Belki vardır Kıbrısta'da bilemiyorum. İngilizcesi "Foxtail lily" diye geçiyor. Kendine iyi bak. Benden de sana kucak dolusu sevgi, selam ve öpücükler...

    Merhaba Aslıcığım. Ben de seni burada gördüğüm için çok sevindim. Belki yazamadım ama sık sık ziyaret ettim sayfalarınızı. Özellikle tavuklu yemeğini (Hani şu babanla beraber yaptığın) çok beğendim...

    Tubam;
    Aslında ot acı değil ama haşlamadan kavrulmaya çok uygun değil yapısı bence. Tabii ki vitamin konusunda haklısın. Bir de pilavını denedim ve bu sefer haşlama suyunu da kullandım. Ben de seni özledim, yeniden gördüğüme de çok sevindim...

    TaTacığım;
    Özledim seni ben de. Otun tadı fena değil. Ebegümeci gibi kaygan bir ot. Belirgin rahatsızlık verici bir tadı yok; ancak bugüne kadar yediğim en güzel otlardandı diyemeyeceğim...

    Nilay'cığım bu otun İzmir'de satılacağını ben de sanmıyorum pek. Yurdumuzun Doğu, Orta ve Güney kesimlerine has. Bir gün denk gelirsen dene ama. Öpüyorum sevgiler...

    YanıtlaSil