06 Şubat 2007

GEÇ KALMAYIN, DOLMA YAPIN






Merhaba sevgili dostlarım;

Şimdi kar yağıyor lapa lapa İstanbul sokaklarına; ama ne yerlerde, ne çatılarda ne de arabaların üzerinde birikmiyor. Sadece yağıyor. Daldım gittim ben de yağan kar tanelerini izlerken. Önce yan binada oturan adamı seyrettim biraz. Eline bir sigara almış, kapalı pencereden bakıyordu yağan kara. Sanki esip duran rüzgar binanın duvarlarını geçebilecekmiş gibi dehşetle bakıyordu savrulan ağaçlara. Karşıdaki kuaförde bir kadını gözüme kestirdim sonra. Sürülen ojenin kırmızısı atkısının tonundaydı...

Ben geç kalmıştım. Aslında karşıdaki adamı, kar tanelerini, kırmızı ojeleri seyrederken unuturum sandım. Hayır unutmadım hatta daha çok farkına vardım. Hem de çok geç kaldığımın. Söylenmesi gereken şeyi "en uygun zamanı" kollamak derdine düştüğüm için söyleyemedim, duyamadım...

Neyse ki herkesin ikinci şansı belki de üçüncü şansı var. O döndüğünde söylerim kayıp değil ki bu...

Siz de geç kalmayın olur mu? Sonra üzülürsünüz. Dolma yapın ama çeşit çeşit. Soğanları doğrarken, sebzeleri yıkarken de düşünün bir yandan " ya hayat bize ikinci bir şans vermeseydi" diye.



Mutlulukla kalın,

Acele etmeyin ama çok geç de kalmayın...


Malzemeler:


- 5 adet dolmalık biber
- 2 adet patlıcan
- 2 adet domates
- 2 adet patates
- 2 adet kuru soğan
- 4-5 dal taze soğan
- 1 su bardağı pirinç
- 1/2 su bardağı + 1/2 çay bardağı zeytinyağı
- 1 çay bardağı su
- 1/2 limon suyu
- Maydanoz
- Dereotu
- Kuru nane (Baharda taze nane :-)
- Karabiber
- Tuz


Yapılışı:

Ayıklayıp yıkadığınız pirinci bir kaba alın. Domatesin bir tanesini, taze ve kuru soğanları, dereotu, kuru nane, maydanoz, karabiber, tuzu, zeytinyağını pirinçle iyice karıştırın. Dolmalık biberlerin, patlıcanları, patateslerin ve domatesin içini oyun. Karışımı her birinin içine tepesinde bir parmak boşluk kalacak şekilde doldurun. Dolmaları tencereye dik duracak şekilde dizin. 1 çay bardağı su ile yarım çay bardağı zeytinyağını karıştırıp sebzelerin üzerine gelecek şekilde tencereye dökün. Sebzeler yumuşayana kadar kısık ateşte ağzı kapalı olarak pişirin; ama sakın benim gibi merak edip ikide bir kapağını açmayın....:-)


Afiyet olsun. Haaa yanında bol naneli, sarımsaklı, üzerine kırmızı biber ve zeytinyağı gezdireceğiniz güzel bir cacık da yapıverin olmaz mı?


------------------------------------------------------------------------------------


7 yorum:

  1. Merhaba Mahzun prenses, Bir egeli olarak bilirim Izmir'imi, Denizli'mi, varmidir Izmir gibisi. Tanistigimiza memnun oldum .Bende beklerim. Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Hoş geldin Aybike bloguma;

    Ben de iade-i ziyaret yaptım ve blogunu gezdim. Yüreğinin sıcaklığını taa Amerikalara kadar taşımışsın.

    Selamlar, sevgiler
    Mutlulukla kalın...

    YanıtlaSil
  3. Prensesciğim,

    Ellerine sağlık, içinden geçenleri ne de güzel yazmışsın! Aslında şans veriliyor. Açıkcası bazen geç kalmak değil de olmuyor işte elinden gelmiyor belki de öyle olması gerektiği için :)

    İçinden geçen her neyse dilerim sen geç kaldım derken o karşına çıkar senden önce yapar :)

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  4. Prenses, ben seni sobeledim. Sorular da blogumda, sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  5. Nelere gec kaldin, prenses? Tüm sanslari kullan yasamda, hersey cok cabuk geciyor... Dolmalar da sahane, eline saglik!

    YanıtlaSil
  6. Canım hemşerim ellerine sağlık,dolmalar enfes olmuş.Kayseri'ye sonunda alıştığımız kar bolca yağdı.İzmir'ime de yağmış biraz.Kardeşim aradı sevinçle,köpeğinin ilk kez karla tanışmasını anlattı.
    Az önce benim prenseslerle kar topu oynadık,karlara bulana bulana.Karın keyfini çıkardık doya doya,sana da burdan sevgilerimizi içine kattığımız kocaman bir kartopunu fırlatıyoruz ,tam yüreğinin ortasına...

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Dostlarım günaydınlar hepinize;

    İşte derler ya laf aramızda İstanbul'un havasına ...'in karısına güven olmaz diye. Bu sözün başını seviyorum ama ikinci yarısını nedense üstüme alınmak hiç istemiyorum. Gerçekten kar mar yok bugün ortada.

    Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim önce hepinize.

    Mersi Elit'cim. Samimi ve içten olmayı ve böyle olanları seviyorum. Dediklerine aynen katılıyorum ve umuyorum ki beklentiler boşa çıkmaz.

    TaTa;
    Tecrübelisin biliyorum. Şansları kullanmalı hatta verilmeyen şansları da yaratmalı değil mi? Öpüyorum seni ve tanıdığım için, konuğum olduğun için tekrar teşekkür ediyorum...Benim sana içim ısındı çok.

    Tatlı hemşerim Deniz.

    Minik prenseslerinin ve senin yüreğime fırlattığınız kartopu tam isabet etti. İçine katılmış sevgi de hemen farkediliyor zaten. Kızlarınla beraber olmanın, karın, kışın, Kayserinin tadını çıkart.

    Öpüyorum hepinizi...


    Gelelim Tuba'cığıma.

    Sobe - Ebe olayına beni de katmışsın. Sevindim, teşekkür ederim.Soruları blogundan alıyorum ve ufak eklemeler de yapmam da sakınca yoktur diye umuyorum.

    Sevgiler ve tatlı günler dilerim...


    Mahzun Prenses

    YanıtlaSil