05 Aralık 2013

5.GÜN... "KEŞKEK" DAHA ÖNCE YAPSAYDIM :))

 Geldik 5. güne... Blog fırtınasında bu gün  Bir rüyanızı veya kabusunuzu hikaye şeklinde yazın.konulu rüzgarlar esiyor. 




Ben de madem size geçtiğimiz haftalarda gündüz düşüme giren şeyi anlatayım. Burnum kokulara pek bir hassastır. Bazı olayları, kişileri hep kokularla anımsarım. Geçenlerde de öyle otururken burnuma haşlanmış buğday kokusu gelir gibi oldu. Nedir bu, nedir bu derken aklıma Çandarlı'da geçirdiğim yazlardan anılar geliverdi. O gençlik yıllarının verdiği asilik ve delikanlılık ile benim kabusum olan, ancak şimdi her hatırladığımda beni tebessüm ettiren anılar :))

Yaşadığımız ve yazlarımızı geçirdiğimiz yer; sakin, ıssız bir İzmir sahil kasabası... Hayat orada tam da Ege usulüne göre akıyor. İnsanlar sevecen, doğal, yardımsever ve geleneklerine bağlı... 

Özellikle yaz aylarında hayır hasenattan geçilmiyor vesselam. Sabahtan birilerinin ölmüş anacığının ruhuna çeşme başında lokma hayrı, öğlene okulun bahçesinde sünnet olan tombalak oğlanın tavuklu pilav hayrı, akşam üzeri de pazar yerine kurulan koca kazanlarda kaynayan bilmemkimin oğlunun düğün yemeği, keşkek hayrı... Bunların hepsini yersen olursun Tulum hayri :)))

Kabaca haftanın 2 günü böyle geçerdi günler. Lokmayı üç kardeş de çok severdik. Belediyeden anonsu duyar duymaz bisikletlere atlar ve sıranın stratejik yerlerine girerdik. Tavuklu pilav ehh işte bazen hoşumuza giderdi. Yanında ayran yerine limonata varsa giderdik yoksa ı ııhh...Düğün yemeğini ise sevmezdik hiç. Daha doğrusu yemekler lezzetli olurdu olmasına da orada oturup bekleşmek ayıp gelirdi bize... Halbuki belediyeden yapılan anonsta tüm eş-dost ve Çandarlılılar davet edilirdi. Yani sofrada bize de yer vardı. Biz utanırdık gitmeye. Annemle babam ise yolları düşerse uğrardı eşin dostun hatırına... Hatta üç kardeş aramızda annem ve babamı tiye alırdık. Yemekleri tuzsuz bulan babam için sokağa her çıkışında annemi " belki düğün yemeğine rastlarsın anne yanına tuzluk karabiberlik de al"... diyerek kızdırırıdık  :))

İşte burnuma haşlanan buğday kokusu gelince ben de aslında pek de düşkün olmadığım halde canımın Ege düğünlerinin olmazsa olmazı"Keşkek" çektiğini anladım... 

Ben tavuklusunu denedim... Tarif burada...

İzmirli bir anne ve Yozgatlı bir babanın oğlu olan Deniz Bora zevkleri, beğenileri ve tarzıyla tam bir İzmir'li :) Soranlara da Ben İmir'im  diyor :)) Gerçi babamız da damak zevkinden Ege'li...

Biz ana oğul kaşık kaşık yedik. Babamız ayıp olmasın diye ağzının ucuyla yedi.. Neymiş efendim ona göre değilmiş... 

:))

Sevgiler...


1 yorum:

  1. Bodrumda yaşıyorum keşkek çok yedim ama hiç yapmadım. Denesemmi acaba dedim şimdi sevgiler... bende beklerim.

    YanıtlaSil