Sevgili dostlarım merhaba.
Anneannemin tarifiyle annemin yaptığı aşureyi anlatacaktım bugün size; ama bir de ne göreyim Zerrin beni sobelemiiişş. Eeee bu oyunları kim sevmez? Ben de önce oyuna katılayıım sonra da tarifi yazayım istedim.
Oyun şöyle,
Evet burada gerçekten birbirimizi göremiyoruz, seslerimizi duyamıyoruz belki ama "dost", "arkadaş" olabiliyoruz. Çünkü yüreğimizden dökülenleri yazıyoruz sayfalarımıza, belki seslerimizi birbirimize hiç duyurmadan. Tariflerimizi, yaptığımız yemekleri paylaşıyoruz bloglarımızdan o nefis kokuları koklamadan. Kızgınlıklarımızı, hüzünlerimizi belki gizli gizli aralara serpilmiş sevdalarımız bile var bu sayfalarda. Her sabah büyük bir merakla okuduğumuz, sanki o anlatıyor da biz dinliyormuş edasıyla gelsin de konuşalım dediğimiz dostlarımız var bu sayfalarda. Oyun istiyor ki bu dostlarımızı, arkadaşlarımızı başkaları da tanısın, okusun, öğrensin...
Ne mutlu bana ki Zerrin beni de seçmiş dostları arasına . Tekrar teşekkür ederim ben ona...
Şimdi ben de tanıtayım size buradan edindiğim dostlarımı teker teker.
1) Chemistry: Hindistanlı bir arkadaş geldi buldu beni bir kaç ay önce. İnceledikçe sevdim sayfasını. Yemek tarifi yok blogunda, yaşadığımız dünyayı ilgilendiren ağırlıklı olarak çevre sorunlarını anlatıyor. Güzel, hoş araştırmaları var.
Selamlar sana Mr Saini... DUYARLI SAINI
2) Elit: Elit'i blogumu yeni yazmaya başladığım acemi yazarlık günlerimden beri tanıyorum. Tatlı mı tatlı ve cici bir dost. İdealleri var koskocaman ve yılmadan peşinde koşuyor. Kurslara gidiyor, okuyor, öğreniyor, dinliyor. Kendini aşmaya çabalıyor. Bir de en son trendleri biliyor. Yeni çıkanlar, işe yarayan ve yaramayanlar. Koular, takılar, filmler, kitaplar...
Başarı seninle olsun Elit...TREND ELIT
3) Deniz: Biz birbirimiz çok iyi anlıyoruz onunla. Dillerimiz aynı ve de söylediklerimiz. İçten bir dost, akıllı bir anne ve şairane, masalımsı bir deniz o. Sıradan yemekleri bile sıradışı şekillere sokabiliyor. Güzel, pratik tarifleri ve ilginç hobilerini siz de görün isterim. Ben onun İzmir kokan yanaklarından öpmeyi seviyorum...
Kordon rüzgarı yanağını okşasın Deniz... YARATICI DENİZ
4) Zerrin: Nasıl tanıştığımızı ben tam hatırlayamadım. Sen hatırlıyor musun Zerrin? Sanırım bir yemek etkinliği olmalı. O günden beri dört gözle yazılarını takip ettiğim akıllı bir dost. Minicik bir olayı bile upuzun bir hikaye olarak heyacanla okunacak dilde anlatıveriyor kendileri. Çoook uzaklardan tarifleri var, bazen de bizlerden değişik tarifler veriyor. Kendini beslenme konusunda aşmış sımsıcacık bir dost. Sayfasını her gün güncellesin istiyorum, istiyorum ki onun tatlı dilinden güzel yazılarından mahrum kalmayayım.
Teşekkürler sana Zerrin, miss gibisin...SANATÇI ZERRİN
5) TaTa: Sevgili TaTa. Bana ilk yazdığında kimdir, nedir bilmiyordum. Ancak yazdığı iki cümle bile ona müthiş saygı duyma dürtüsünü uyandırdı bende. Annem gibi o. Anneme benziyor sözleri. Bazen sofrasını anlatıyor, bazen gördüklerini sonra da düşündüklerini. İlgi ve büyük bir merakla okuyorum, dinliyorum onu.
Saygılar sana TaTa...ANNE TATA
6) Tuba: Uzaklardan bir dost edindim kendime. Yeni kıtadan. Öyle tatlı dilli ki. Bazen yaptığı tatlıları yiye yiye böyle oluyor herhalde diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Her sabah yeni bir tarif, özlü bir yazı ve nefis resimlere bakmak için oturuyorum PC başına. Bazı Pazar günleri evde cici kız edasıyla yaptığım yemeklerin tarifleri ondan. Çünkü çok pratik ve çok lezizler...
Seni seviyorum Tuba...PRATİK TUBA
7) Aybike: Blogunu en sık güncelleyen dostum benim o. Her sabah şirin bir tarif ve Labiate familyasından olduğunu tahmin ettiğim kır çiçekleri arasında gülümseyerek bana merhaba diyor. Türkiyeden tarifleri var, annelerinden öğrendiği püf noktaları ile beraber. Sonra yabancı mutfakları bize yakın kılmaya çalışan değişik tatları tanıtan tarifleri. Çok çalışkan cici bir anne.
Hep gülümse Aybike...ÇALIŞKAN, AZİMLİ AYBİKE
E tarifi de yazayım artık değil mi?
Malzemeler:
- 1/2 kg aşurelik buğday
- 6 su bardağı toz şeker
- 1/2 su bardağı nohut, kuru fasülye, pirinç, çekirdeksiz kuru üzüm
- 6 incir, kuru kayısı
- 1 portakalın kabuğu
- 1 kahve fincanı gül suyu
- 1 paket vanilya
- 3 avuç fındık, ceviz içi
- Tarçın
- Zencefil
- Hindistan cevizi
- Kuru dut
- Nar
- Karanfil
- Damla çikolata
Yapılışı:
Akşamdan yapılacak işlemler
Kuru fasülye ve nohut ayrı kaplarda ıslatılın.
Buğday ayıklanır, yıkanır ve üzerine 1 tatlı kaşığı karbonat dökerek ılık su ile ıslatın. 1-2 saat sonra buğdayın suyunu süzün ve yıkayın. Üzerini biraz geçecek kadar sıcak su ilave edip 15 dk kapağı açık olarak kaynatın. Daha sonra ateşten alarak sabaha kadar ağzı kapalı olarak serin bir yerde bekletin.
Sabah yapılacak işlemler
Buğdayın üzerine su ekleyerek iyice kaynatın. Yapışmasını engellemek için arada karıştırın. Nohut ve fasülyeyi haşlayın, buğdaya ilave edin. Karışıma pirinci ve incecik kıyılmış portakal kabuğunu ekleyin. Karıştırdıktan sonra toz şekeri ve bir avuç kadar haşlanmış kuru üzümü ilave edin. Karanfilleri bir cezve içinde kaynatın. Süzdüğünüz suyunu aşure tenceresine koyun. 1 tatlı kaşığı zencefil ekleyin. Ateşten almadan 10 dk önce doğranmış kuru incir, kayısı, karadut, gülsuyu, vanilya ekleyin.
Kaselere boşalttıktan sonra soğumaya dönünce süslemek için fındık, ceviz içi, tarçın, hindistan cevizi, nar ve damla çikolata ile süsleyin.
Afiyet olsun...
-----------------------------------------------------------------------------------
Selam,
YanıtlaSilaşure hastası bir insan olarak tebrik ederim nefis görünüyor. Ellerinize sağlık. Dayanamayıp yiyebilirim:))
sevgiler
Sevgili Prensesim, ne güzel anlatmissin yeni tanistigin arkadaslarini.Agzina saglik. Saniyorum pek cogumuzun da hislerine tercüman oldun böylece. Beni bir anne gibi kabul etmen de beni cok duygulandirdi, tesekkür edrim kizim.
YanıtlaSilSevgiyle kal,tüm dileklerin gercek olsun.
Sevgili Prenses,
YanıtlaSilNe kadar guzel yazmissin, ve beni de o kadra guzel anlatmissin ki gercekten taniyor gibi. Eline, diline ve yuregine saglik. Gercekten cok da gulerim resmimde ki gibi.
Ayrica resmimde ki cicekler, Texas'da mart ve nisan aylarinda sadece acan "blue bonnet" isimli cicekler, hatta burada sadece bu ciceklerin actigin bir tarla var, oraya gidebilirsek ceker basarim sitem de. Tekrar cok tesekkurler benin de secip anlattigin icin, laf aramizda cok hosuma gitti :))
Az Kalsin unutuyordum, asure enfes olmus ellerinize saglik.
Sevgiler ve iyi haftalar
Canımsın, ne diyeceğimi bilemedim... Ben de düşünüyorum ne zaman tanıştık diye çıkaramadım belki de pirinç etkinliği. Ama iyi ki tanışmışız, seni tanımak büyük mutluluk. Çok teşekkürler güzel sözlerin için...
YanıtlaSilSevgili Prenses, canim cok sagolasin guzel sozlerin icin. Ben de seni seviyorum. Ama oyununa katilamayacagim icin lutfen bana darilma. Baska bir oyun olsaydi seve seve katilirdim. Ama bana arkadaslarimin icinden birilerini secmek zorunda birakma. Cunku birilerini secersem, digerleri kirilir ve ben de kimsenin kirilmasini istemiyorum, basit bir oyun olsa bile. Beni anlayacagini umit ediyorum ve bana kirilmayacagina eminim. Insallah bir daha ki oyuna. Canim kendine iyi bak, cok cok sevgilerimi gonderiyorum sana.
YanıtlaSilSabah sabah nasıl iyi geldi bu gözler sözler anlatamam!Canım benim çok teşekkür ederim,hem bu güzel sözler,hem de bu hoş oyuna davet ettiğin için.En kısa sürede ödevimi yapamaya çalışacağım.
YanıtlaSilVe aşure enfes olmuş,ellerinize sağlık.Ben hakkımı aldım ,gidiyorum.İzmir kokulu ,sıcacık öpücükler kondurarak yanağına...
Merhaba;
YanıtlaSilSevgili Sevda Mavisi hoşgeldin tekrar. Aşure senin olsun, afiyet bal şeker olsun...
TaTa;
Teşekkür ediyorum, utandırma lütfen beni.Öpüyorum seni sen de hep sevdiklerinle birlikte ol emi?
Mersi Aybikeciğim;
Çiçeklerin daha büyük resimlerini dört gözle bekliyeceğim...
Sevgili Zerrin;
Öpüyorum seni tekrar...
Birtanecik Tuba;
Neden darılayım ki ben sana. Saygı duyuyorum elbette kimsecikleri kırmak istemeyişine. Ben de seni kocaman öpüyor, sevgilerimi gönderiyorum taa Amerikalara...
İzmir'im;
Aşureden keşke biraz tatlı kızların için de alsaydın. Öpüyorum seni ve kolay gelsin. Sevgiler sana...