13 Ekim 2012

OLDUKÇA DETAYLI ZEYTİNYAĞLI İÇ BAKLALI ENGİNAR TARİFİM...



Merhaba canım dostlar; 

Epeydir bloglar arası yemek etkinliğine katılmıyordum. 

Kafamda katılmayı planladığım bir kaç farklı tarif var. Yöresel Lezzetler olunca konu, az çok tahmin edersiniz neler yapacağımı :)) İzmir ve Ege mutfağından tabii :)) 

Aslında niyetim; yapabilirsem, fırsat bulabilirsem kayınvalidemden gördüğüm Yozgat ve İç Anadolu'ya ait bir şeyler de hazırlamak. Sahi size anlatmıştım  daha evvel, İç Anadolu'nun yeme içme kültürü benim alışkın olageldiğim İzmir ve Ege mutfağından epey farklı. Hamur işleri, bakliyat ağırlıklı. Yemekler kavrularak, salçalı ve alabildiğine ağdalı. Acılı, sarımsaklı. Hele turşu olmazsa olmazları. Eşim çocukluğundan beri pek alışamamış bu yemek kültürüne. Ona hep daha farklı şeyler yapmışlar. Daha hafif, sebze ve et ağırlıklı. Bir İzmir'li eşi olacağı içine doğuyordu ellaham :)) ( Ellaham kelimesini çok sık kullanıyorlar, anlamı "zannedersem" demek ellaham :)) 

40 yıldır İstanbul'da yaşayınca onlar da buradaki mevcut sebze, meyve, et vs ile ağırlıklı olarak hiç bir yöreye ait olmayan, hepimizin evinde kabaca aynı yöntemle pişen "yöresiz" yemeklerden yapıyorlar; ancak yöresel yemeklere sofralarında her zaman yer var. Ne de olsa kayınvalidem geleneklerine bağlı tam bir Anadolu kadını. Muhakkak bana da tattırıyor yaptığı zaman. Pek de güzel yapıyor. 

Bu güne kadar yediklerim içinde bir daha asla yemem dediklerim, çok beğendiklerim, hatta kendi mutfağıma da taşıdığım, tarifini öğrendiğim yemekler oldu. Arada sizlerle paylaşmak isterim. Dediğim gibi belki bir de İç Anadolu Mutfağından bir tarifle katılırım etkinliğe.

Lafı sözü uzatmadan gelelim tarife....

Size Zeytinyağlı, İç Baklalı Enginar tarif edeceğim. Malzemesi az, hafif, lezzetli bir o kadar da besleyici. Eğer Ege'de yaşıyorsanız oldukça ekonomik, diğer şehir ve bölgeler için belki biraz daha maliyetli.... İzmir dışındaki yerlerde bu yemeği daha farklı yapıyorlar, enginarın sadece çanağını kullanıyorlar hep. Oysa enginarı enginar yapan o yeşil yapraklarıdır. Lütfen siz de enginarı yeşil yapraklarıyla bir tüketin. 





Annem geçtiğimiz ilkbaharda İzmir'den gelirken bu tazecik, körpe enginarlarla, iç baklayı getirmişti. Zeytinyağı komşumuzun zeytinlerinden sıkma...O zaman çekmiştim bu fotoğrafı, renkler, sebzeler o kadar hoşuma gitti ki blog sayfamın fotoğrafı olarak seçtim. 


Şimdi malzemeleri sıralayalım.

Malzemeler:

* 1 çay fincanı zeytinyağı . 
* 6-7 dal ince taze soğan.
* 1 adet orta boy kuru soğan.
* 1 su bardağı ayıklanmış iç bakla.
* 3 adet enginar. (içleri ve en dışındaki sert yaprakları, dikenleri temizlenmiş, dörde bölünmüş) (Körpe olanları bu yemek için daha makbuldür. )
* 1/2 demet dereotu
* 3/4 su bardağı ılık su
* 4-5 diş sarımsak
* Tuz
* Enginarların kararmaması için limonlu, unlu su.
* Ayıklanmış enginar sapı.
* 2 yemek kaşığı limon suyu


Yapılışı:

Size işi taa başından anlatayım ben en iyisi. Öncelikle güzel enginar seçmeyi bilmek gerek. İzmir ve Ege'de yetişen enginarlar kapalı ağızlı, diğer tip enginarlar ise (Bursa, Kıbrıs) açık ağızlıdır ve daha iri yapılıdır. Ben genelde İzmir tipi enginarları tercih ediyorum, daha az dikenli ve körpe oluyorlar.


Asla "tabak" diye tabir edilen enginarı satın almam. Muhakkak bütün alır kendim temizlerim. İçinden çıkan püsküllü kısmı hariç diğer tüm artıklarını değerlendiririm. (Sonra yeri geldikçe yazarım size de bu yöntemleri, konu uzamasın) Neyse biz enginar seçme işine geri dönelim....Enginarlar sapından tutularak ileri geri sallanır. Kafası sağa sola eğilerek sallanan enginarlar körpe ve makbuldür. Sallanmadan ok gibi duranlar kartlaşmıştır.

Gelelim enginarı ayıklama işine. İşte bu alışkın olmayanlar için epey meşakkatli bir adım. Ben de annemi izleye izleye, yapa yapa öğrendim. Hatta bir keresinde annemden rica ettim, babam videosunu çekti annem ayıklarken, bir yandan da tarif etti.Bize de mail attılar. Önceleri annemden uzaktayken onu sık sık izliyordum:)

Önce dıştaki kaba yaprakları kesin ve bir yere ayırın. Sapını kesin ve başka bir yere ayırın. Dikkatli inceleyecek olursanız enginarın yapraklarının uç kısımlarında dikenimsi yapılar vardır. Bu kısımları da bıçakla aldırın. Körpe ve dikensiz yapraklar kalmalı. Daha sonra enginarı tezgahın üzerine yatırın ve en uca toplanmış yaprakları topluca kesin. Böylece enginarın orta kısmı meydana çıkacaktır. Dolma yapmak için daha farklı bir yöntem izleniyor, onu artık başka bir bahara anlatırım.. :)) Enginarı boyuna olacak şekilde dört parçaya bölün. Bir tatlı kaşığı yardımıyla orta göbekteki püsküllü kısmı, çiçeğini aldırın. Bembeyaz tabak kısmına ulaşana kadar temizleyin. Bu göbekten çıkan tüm içi atabilirsiniz. Sonra temizlediğiniz ve yukarıdaki fotoğraftaki enginara benzer hale gelen parçaları limonlu, unlu suda biraz bekletin.

Ayırdığınız yeşil yaprakların tümünü yıkayın ve suyunu süzdürün. Bu yaprakları su ile kaynatıp çay gibi içebilirsiniz. Karaciğer enzimlerinin fonksiyonlarını düzenlemeye, karaciğer yağlanmasının iyileştirilmesine faydalıdır.

Sapları da dıştaki sert odunumsu yapıyı soyarak temizleyin. 4-5 cmlik parçalara bölün ve bunları da unlu, limonlu suya atın.

Enginarlar dinlenirken, yemeği pişireceğiniz tencereye zeytinyağını alın. Çok ince doğranmış kuru soğan, taze soğan ve sarımsağı koyun. 5 dk karıştırın. Enginarları süzerek alın, tencereye koyun. Sapları, baklayı ve dereotunu koyun. Suyu, limon suyunu ve tuzu ayarlayın. Bir kere karıştırıp, kapağını kapatın. Ağır ateşte kapağı kapalı olarak pişmeye bırakın. Baklalar pişince yemek pişmiş demektir. İhtiyaç olursa arada su ilave edebilirsiniz ancak bu yemek sulu bir yemek değil. Ona göre su ilavesi yapın.

Yemek ılınınca üzerine biraz çiğ zeytinyağı gezdirin...

Mis gibi ev yapımı yoğurtla, afiyet ve mutluluk içinde sevdiklerinizle, şükrederek yiyin...

Eh tarifi beğenip yapacak olursanız kulaklarımı da çınlatırsınız artık :))

Selamlar...




2 yorum:

  1. Magnificent! (As usual. :-P )

    YanıtlaSil
  2. İstanbul'da tabi Enginar ilkbaharda. Hatta pazarlarda arap saçı da bulunuyor. Eline sağlık, keşke olsa da malzemeler yapsak. :))

    YanıtlaSil