04 Aralık 2013

4. GÜNÜN ÖDEVİ... REDKIT 'TEN KELOĞLANA...



BLOG FIRTINASI YAZILARIM DEVAM EDİYOR... BUGÜN ARŞİVDEN BİR YAZI İLE KARŞINIZDAYIM... KONU " Kafanızdan bir karakter atın ve onun hikayesini yazın"

Ben atmak istemiyorum ama; benim hayalimdeki gizli/açık tek kahraman RED KIT çünkü... 

Daha minicik bir kızken REDKIT'e vurulmuştum ben. Pazar sabahları izlediğim çizgfilmler ve kah resimlerine baktığım, kah okuduğum çizgi romanlarda sevdim onu ilk...

Onun bir yalnız kovboy oluşu, dağları, tepeleri ağzına aldığı bir saman parçasıyla dingin ve kendinden emin aşması hayallerden hayallere sürüklerdi beni. Ben de onunla beraber Grand Kanyonu aşmak, Apaşlarla, Siyularla barış çubuğu tüttürmek, kasabanın birahanesinin kapısının kanatlarını sallayarak açmak isterdim. 

Evdeki kanepenin kocaman yastıkları "Düldül" olurdu benim için. Sever okşar ve gevezeliklerine gülerdim yastıkların :)

Barbunya yedirmenin yolunu da bulmuştu annem. "Bak prenses bu RedKit'in yediğinden derdi." Hep bir konserve barbunyası olurdu RedKit'in, kamp ateşinde ısıttığı.

Haksızlıkla savaşmanın, paraya, pula kapılmamanın erdemini de ondan öğrendim ben. Okumaya başlayınca - 5 yaşında öğrenmiştim ben okumayı, 6 yaşına girince de kız kardeşime öğrettim. -  Kız kardeşim ile beraber Redkit çizgi romanları okurduk.

Yıllar geçip de artık koca koca kızlar olduğumuz için de babama tutturmazdık bize at al diye...

Sonra genç bir kız olunca elbette koltuk minderlerine binmeyi bıraktım; ama RedKit gibi merhametli, mert, dürüst, maceraperest ve zeki bir kovboyun yolunu gözlemeye başladım.

Biliyordum RedKit öyle her an karşısına çıkmazdı insanın...Bu çetin savaşta bir kaç Dalton da çıktı karşıma elbet. Çarpıştım hepsiyle ve şimdi onlar Teksas hapishanesinde. Kimi ömür boyu taş kıracak, kimi de katran ve tüy cezası aldı...

Biliyorum o bir yalnız kovboy, ben de yalnız bir genç kız... Evimizden çok uzaktayız ve bir gün karşılaşacağız. Belki Austin yolu üzerindeki kasaba birahanesinde olmayacak bu karşılaşma, ya da bir poker salonunda; ama olacak...Çünkü ben RedKit'i çok seviyorum...


Evet oldu... Buldum RedKit'imi... Gerçi benimki biraz Türk masalları misali Keloğlan ya :)) Geçinip gidiyoruz çok şükür...

Selametle

1 yorum:

  1. Canım benim kalemine saglık bayıldım valla...gercek hayat oyle birazcık yinede hayallerle güzel dunya...sevgiler...

    YanıtlaSil